Osmanlılarda Gündelik Hayat
Osmanlılar döneminde; yeme, içme, aile, mahalle ve şehir hayatında insana saygıyı, terbiyeli davranışı meydana getiren güzel âdetler bulunurdu. Keşke bugün de olsa denilecek bâzıları:
º Evin camında sarı çiçek varsa evde hasta var, sokaktan geçenler ve satıcılar yüksek sesle rahatsız etmeyin demekti.
º Eğer kırmızı çiçek varsa, evde evlilik çağında bir kız var sokaktan geçen gençler, konuşmalarınıza dikkat edin demekti.
º Osmanlı’da şehirler kurulurken, önce bir mâbet yapılır, ardından da halka halka evler ve iş yerleri inşaa edilirdi.
º Bu devirde; “Işığı yak!” denmezdi. Çünkü yakmak olumsuz bir kelime. Onun yerine; “Işığı uyandır!” denirdi.
º Yatarken; “Lambayı (mumu) söndür!” denmezdi. Söndürmek olumsuz bir kelime. Bunun yerine; “Lambayı dinlendir!” denirdi.
º Kapı tokmağında; “Yâ Fettah!’ yazılıydı. Bu; “Bütün kapıları açan ve sıkıntıları gideren.” demekti. Eve sıkıntılı gelen, kapıda bunu okuyunca belki, biraz rahatlar ve sıkıntıları geçerdi.
º Misafir gelince ev sahibi ayakkabılarının burunlarını içeriye doğru baktırırdı. “Biz sizin misafirliğinizden çok hoşnut kaldık, evimizi yeniden şereflendirmenizi bekleriz!” demek isterlerdi.
º Misafir geldiği zaman kahve ile su ikram edilirdi. Misafir açsa suyu, toksa kahveyi alırdı. Eğer suyu almışsa, ev sahibi bunu anlar, hemen sofrayı kurup misafirin karnını doyururdu.
º Kapı tokmakları çift olurdu. Büyük kalın, küçük ince ses çıkartırdı. Erkekler kalın, hanımlar ince sesli tokmağı tıklatırdı.
º Birine su verirken, bardağın kulpu sağ elinin olduğu tarafa çevrilir, alan “Bismillah” deyip yavaş yavaş içerdi. Su veren bardağı alırken ise, sıhhat ve âfiyet dilerdi.
º Osmanlı, insanlardan başka, Göçmen Kuşlar Vakfı, Darı Vakfı, Yabani Hayvan Vakfı ... gibi hayvan vakıfları kurmuştur.
º Ayakta yemek yenmez, eller yıkanıp sofraya birlikte oturulur, evin büyüğü Besmele ile başlar, kalkarken duâ okunurdu.
º Yolda giderken büyüklere hürmet için, yaşlı zatın yanından geçip gidilmez, müsaade etmesinden sonra gidilirdi.
º Birisi vefât edince, cenaze ile ilgilenilir, o eve 10 gün kadar yemek yollanır, onlara işittirecek şekilde gülüp, eğlenilmezdi.
º Sadaka taşları; fakirler dilenmekten, zengin de gösterişten çekindiği için sadakalarını buraya koyarlar, fakir de gece vakti gelip ihtiyacı kadarını alır, geriye kalanını başka fakire bırakırdı...
Kaynak Türk Takvim



Yorumlar
Yorum Gönder